Kepez Masaj Salonu Masöz Kadriye
Kepez Masaj Salonu
Günahlarının kefaretini ödemek ve günahkârları cezalandırabilmek, ah! Harika, değil mi? Evet, muhteşem.” Maria yürüyordu. Tüm çabalarına rağmen, çektiği acı ve soğuk yüzünden Ralf’ı dinlerken dikkati dağılıyordu devamlı. “Bugün, bileklerindeki izleri fark ettim.” Kelepçeler. Maria izleri gizlemek için bir sürü bilezik takmıştı, Ama bil ki, bunun gerçek hayatla hiçbir ilgisi yok.” “Adım mı?” “Acı ve haz. Sadizm ve mazoşizm. Iyi mi istersen öyle so şekilde. O yolun yolcusu olduğuna eminsen üzülürüm. Duyduğumuz arzuyu, buluşmalarımızı, Saint-Jacques’ta yürüyüşümüzü, ışığını anımsarım. Bir tükenmez kalem var ki, özel bir yerde saklarım ve ne vakit şöminede ateş yaksam seni düşünürüm. Kepez Masaj Salonu
Kepez Masaj Salonu
Ama artık seni görmek istemem.” Maria korkuya kapıldı. Geri adım atmanın, gerçeği söylemenin, Ralf a bilgiçlik taslamayı bırakmanın vakitı gelmişti. “Kısa süre önce, daha şu demek oluyor ki daha dün ilk kez yaşadım bu deneyimi. Beni korkutan, bayağılaşmanın son sınırına vardığımda, kendimi bulmak.” Kepez Masaj Salonu konuşmakta giderek zorlanıyordu; dişleri birbirine çarpıyor, ayakları zonkluyordu. “Kumano diye bir bölgedeydi sergi. Günün birinde bir oduncu çıkageldi,” diye devam etti Ralf sanki onu duymamış şeklinde. “Tablolarımı beğenmedi, ama resimlerime bakarak ne yaşamış olduğumı ve hissettiğimi çözdü. Ertesi gün, otele beni görmeye geldi ve mutlu olup olmadığımı sordu. Eğer mutluysam,
hoşuma giden şeyi meydana getirmeye devam etmeliymişim. Yok hayırsa, birkaç gün onunla kalmalıymışım. “Beni, şimdi sana icra ettiğim şeklinde, taşların üzerinde yürüttü zorla. Soğuğu hissettirdi. Beni, acının güzelliğini anlamaya zorunlu etti. Sadece, bu insandan değil, doğadan gelen bir acıydı. Shugendo diyordu adına, bin senelik bir sanatmış. “Acıdan korkmayan bir adam olduğumu, bunun da iyi bir şey olduğunu, çünkü, insanın ruhuna Kepez Masaj Salonu hükmedebilmesi için bedenine hükmetmeyi öğrenmesi icap ettiğini söyledi. Fakat acıdan yanlış bir biçimde yararlanıyormuşum ve bu son aşama kötüymüş. “Bu yontulmamış oduncu, beni benden daha iyi tanıyor gibiydi, ürkütüyordu beni. Öte taraftan, tablolarımın hissettiklerimi harfiyen yansıttığını bilmek, göğsümü kabartıyordu.” Maria, ötekilerden daha sivri bir taşın ayağını kestiğini hissetti. Ama en beteri soğuktu.
Son yorumlar